24 Kasım 2010 Çarşamba

Havana

Havana filmini seyrettim. Filmin, özellikle ikinci yarısında, değişik noktalarda, karakterlerin karşılaştıkları durumlarda  kaldıkları ikilemler (kararsızlıklar) iyi yansıtılmış. Redford ikinci yarıda hayata nasıl baktığını, hayat hakkında ne düşündüğünü gösteriyor. Olin ile Redford arasında Redford'un evinde geçen dialoglar düşünülmüş ve farklı bakış açılarını vurguluyor. Hayata anlam katmak üzerine düşünceler.  Olin'in söylediği "Kişinin kendinin ötesine geçmek ve birlikte şarkı söylemek.." ve Robert'in söylediği birkaç cümle hoşuma gitti.  Ayrıca  Redford'un profesörle konuşmasında, profesör kadınlarla ilgili yorumları ilginç.
 Bu konuşmalar Robert'in Olin'in peşinden gitmesinde etkisi oluyor.  Dialog  ayrıntılarını daha sonra(aşağıda) vereceğim.

Filmin son ayrılış sahnesi Kasablanka' yı hatırlattı..

Olin Lena İsveçli, filmde de Kuzeyli ve aslında Holywood'da şansını deneyen bir oyuncu..  

 Olin Lena'ın eşi Lars Sven "Lasse" Hallström ilk filmi: 
  • 1973 - Ska vi gå hem till dej eller till mej eller var och en till sitt? (Shall we go to your place or my place or you to yours and me to mine?-
Senin yerine mi gideceğiz benimkine mi yoksa sen seninkine ben benimkine mi ?)
  Bazı  Dialoglar:  
  Profesörün bazı lafları:

- Take the advise of the old  man. Stick with her.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                         
 -There is nothing like a woman or two.
- They love men even jerks. Women are perfect, the rest is bullshit.

(Robert Profesöre soruyor: ) -Sen ne yapacaksın
(Prof)  - Benim birşey yapmam gerekmiyor.

Olin ile arasında geçen konuşmalar:

-(R)  Anlamadığım şeylerden uzak dururum.
        Fikirlerle yaşayamazsın. ınsanların birçoğunun fikri bile yoktur.
-(O) It is not idea, feeling.. 
-(O) Bildiğin şeye pek inanmıyorsun..
-(R) İnanıyorum. I know I love you baby.
-(R)  Çinde bir kelebeğin çiçeklerde kanat çırpşının Karayiblerde kasırgaya
      yol açtığını biliyorum. Ama olasılıkları hesaplayamazlar.. oluruna bırakırlar. Uzun zaman alır.

Burada Sydney Polack, Robert Redford'a kaos teorisinden söz ettiriyor. Kelebek etkisi..      

Havana'nın bir eleştirisi için;    NYTIMES

Hiç yorum yok: